Mevlana'dan Hikayeler

“Ey zengin kimse! Sen huzur-u İlâhîye yüz çuval altın götürsen, Cenab-ı Hak sana der ki: Bana gönül getir!”

İbadetin ruhu ihlastır. İhlas ise, yapılan ibadetin yalnız emredildiği için yapılmasıdır. Eğer başka bir hikmet ve fayda ibadete sebep gösterilse, o ibadet batıldır.”

Kendi sağlam, hissi ölmüş, ruhu ölmüş milletin;
İşte en korkuncu hüsranın, helâketin, heybetin

Geçmişlerden ibret almazsa kişi,
Geleceğe ibret olmaktır işi

Evet, ibadetlerimizi gösteriş niyetiyle veya yapmamanın vereceği manevî sıkıntıdan kurtulmak için değil, Allah’ın rızasını kazanmak için yapmalıyız. Ve hiçbir zaman amelimize güvenmemeliyiz. Ona lâyık kul olamadığımızın bilincinde olarak sürekli Onun affına ve rahmetine sığınmalıyız.

“Sen hiç edebiyatla ilgilendin mi?”

Kayıkçı mahcup bir şekilde, “Hayır” dedi.

Bilgin, “Öyleyse senin ömrünün yarısı yok sayılır” dedi.

Geçmişlerden ibret almazsa kişi,

Geleceğe ibret olmaktır işi

diyen İstiklal Marşı şairinin bir uyarısıyla bitirelim:

“Senden evvelkilerin reisleri, dünyayı itaate mecbur etmişken, şimdi toprak dolan ağızları feryada bile muktedir değildir. Öyleyse sendeki bu gurur velvelesi nedendir?”

“Onlar süslü elbiseler giymiş kütüklere benzerler”

Mevlânâ’yı ben inci dolu bir deniz olarak keşfettim.

u yüzden hakiki tasavvuf ehli, seher vakitlerinde uykuyu kendilerine haram saymış ve Acem erenleri gibi:
“Biz her gece seher vakti yâri özler gideriz,
“Bu gidişi kendimizden dahi gizler gideriz,
“Dost ilinde akıl ve can perde-i müşkil olur,
“Akl u canı terk ederiz, aşkı izler gideriz”