Milliyetçiliğin dinle kavgası muhtemelen ilk defa bu kitapla işlenen bir konudur. Yazar Hüseyim Dayı, milliyetçi ideolojinin laik Batı modernitesinin ürünü olduğu için, dinlere müdahil olduğunu belirtmektedir. Yabancı milliyetçiliklerinden de örnekler verdiği bu kitapta, esas olarak Türk ve Kürt milliyetçiliklerinin İslam'a menfi yaklaşımlarını sergilemekte ve ülkemizde dine milliyetçi müdahalenin laikçi müdahaleden hiç de geri kalmadığını göstermektedir.
Yazarın tespitlerine göre İslam'a müdahaleci tutum, Türk Milliyetçiliği ideolojisinin Türk-İslam Sentezcisi, usalcı, Kemalist diye tanınan bütün çeşitlerinde mevcuttur. O tutum, ilk Türkçülerle başlamış ve Ziya Gökalp tarafından sistemlendirilmiştir. Milliyetçi ideologlardan bazıları ayrı bir din oluşturmaya teşebbüs etmekte, bazıları itikat ve ibadetlerde değişik bir «Türk Müslümanlığı" oluşturmaya çalışmakta; bazıları ise o temelde ayrı bir «Türk Müslümanlığı'nın zaten var olduğunu söylemektedir. Belirttiğimiz son terzi savunanlar tarafından, kah Alevilik kah Sünniliğin ikitadı şubelerinden Maturidilik kah tasavvufi ekollerden Yasevilik, Mevlevilik ve Bektaşilik, asıllarından da saptıralarak «Türk Müslümanlığı" diye tanıtılmaktadır.
Yazara göre, bütün etnik farklılıklarıyla milliyetimizin temeli İslamiyet'tir. İslam'ın farklı yorumlarından her biri, Müslüman kavimlerin hepsinde görülebilmektedir. İslam'ın etnik çeşitleri yoktur. Türkçülük ve Kürtçülük ise, birleştirici olan İslam'ı bile bölücülüğe alet etmektedirler. Yazar, kaynaklar göstererek bu tespitleri yaparken milliyetçi tezlerin iddialarını cevaplandırmakta; bu arada dini, felsefi ve tarihi bilgiler de vermektedir.