«Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Medine'ye hicret ettiğinde o, on bir yaşındaydı. Yetimdi. Mübarek huzura getirildi, dua aldı. O gün ensardan biri oldu. On bir yaşındayken Kur'an'ın övdüğü iki mümin gruptan birine dâhildi. Hemen Kur'an'a sarıldı, ezberlemeye başladı onu. Kısa bir zaman sonra yine huzura çıkarıldı. Onu huzura çıkaranlar 'Bu çocuk Kur'an'dan on yedi sure biliyor.' dediler. Resûlullah dinledi onu, pek memnun oldu. Bedir günü, akrabalarıyla cihada katılmak istedi. Yaşı küçük, bedeni cılızdı; kabul edilmedi. Aynı şey Uhud'da da oldu, orada da cihat yapması uygun görülmedi. Hendek'te ise önü açıldı. Mücahitler arasına katıldı. On altı yaşındaydı. Ondan sonra da bir daha geri kalmadı cihattan. Allah yolunda cihat eden ensar arasında yerini aldı. Yine mübarek bir ziyaretle bir kere daha huzura çıkmıştı. Zekâsı ve himmeti Resûlullah'ın dikkatini çekti. Buyurdu ki: İşte bir genç!»