Bir yolcu gemisinde yolları kesişen iki farklı zihnin düellosunu anlatır Satranç. Kendini beğenmiş, dünya satranç şampiyonu Czentovic'i alt etmeyi aklına koymuş bir grup, mucize kişi Dr.B'nin verdiği taktiklerle yenilmekten son anda kurtulmuştur.
Babasının ölümünden sonra bir rahip tarafından yetiştirilen Czentovic'in gelişmemiş zekâsına rağmen tek bir yeteneği vardır, satranç… Dr. B ise Nazi döneminde esir düşmüş Avusturyalı bir göçmendir. Uygulanan psikolojik işkencelerden kurtulmak için çareler ararken, şans eseri bulduğu bir satranç kitabına tüm benliğini teslim etmiştir. Bir odada, tek başına, akıl almaz yöntemlerle satrançta ustalaşmış ve bunun neticesinde akıl sağlığını yitirmiştir. Gemide, gerçek bir oyuncu ile yıllardan sonra ilk kez oynayacaktır. Bu onun oynayacağı son satrançtır.
Stefan Zweig, intiharından kısa bir süre önce kaleme aldığı Satranç'ta psikoloji alanındaki birikimini ustalıkla kullanmıştır. Dr.B'nin ruhsal gelgitlerini nefes kesen bir yoğunlukla okuyucuya aktarabilmeyi başarmıştır.
(Tanıtım Bülteninden)