Bu roman, Hz. İbrahim’in Kâbe’nin temellerini atmasıyla başlayıp Hz. Peygamber’in onuncu dedesi Adnan’ın dönemine kadar olan süreyi (M.Ö. 1700 — 500) kapsayıp sunmaktadır. Muhtemelen bu özelliğiyle, alanında tek olma mazhariyeti vardır.
Bölgede yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkan eser ve malzemelerde İsmailoğullarıyla ilgili bazı bilgileri ulaşılmıfltır. Elde edilen çivi yazılı levhalarda, İsmail diye sâdık bir peygamberin yaşadığı ve on iki oğlunun da bir kabilenin lideri oldukları yazmaktadır. Çalıflmalardan anlaşıldığı kadarıyla İsmailoğulları, Babil-Asur ve Mısır üçgeninde yaşamış, bölgede önemli bir rol oynamış ve Asur krallığına karşı sürekli başkaldıran, Asur düşmanlarına her zaman destek veren bir millet olmuştur. Asurlular İsmailoğulları ile aralarındaki savaşları, anlaşmazlıkları kayıt altına almışlardır.
Romanımız, İsmailoğulları ekseninde onların sosyal, siyasî, ticarî ve askerî ilişkilerde bulundukları İsrailoğulları, Asurlular, Babilliler, Mısırlılar ve bölgenin irili ufaklı topluluklarını konu edinmektedir. Bunu yaparken, bazıları için soğuk ve sıkıcı gelen tarih anlatıcılığından tamamen uzak, geniş bir zaman aralığında, insanların gündelik hayatları, diyaloglarına kadar inerek bize yakın bir şâhitlik sunmaktadır.