Ahmet Uluçay, kısıtlı imkanlarla «nasıl film çekerim» sorusuna cevap ararken sinemayı yeniden keşfetti. Yönetmenin bu gayreti sadece mevcut sinemanın tekrarı anlamına gelmiyordu. Tam tersine, yaşadığı toprakların masal ve efsane diliyle sinemayı yeniden kuran yönetmen, bir filmin nasıl bir dile sahip olması gerektiğine dair teorik meselelere de sahici ve somut açıklamalar getirdi. Kitap, Uluçay'ın tek uzun metrajlı filmiyle birlikte kısa filmlerini de farklı perspektiflerden değerlendiren yazılardan oluşuyor. Aynı zamanda, sanatın metaforik dilini kullanarak, estetik olanlardan hiç taviz vermeden, imkansızlıklar içinde film çekmeye çalışan yönetmenin sinemanın değerini nasıl genişlettiğini gösteriyor. “Yerli sinema” kavramının da irdelendiği kitapta, Uluçay'la ilgili kişisel tanıklıklar da yer buluyor.