Muhammed Bozdağ

beni yıldırmaya çalışıyordu.
Ben yine de ümitle tevekkül edip yoğun çalışınca sınavdan önceki aldığım sezgi desteğine dikkatinizi çekeceğim: Yunan site devlet demokrasisini unutmuştum. Bu konu garip bir sezgiyle zihnime takıldı. Yüksek lisans yapan bir arkadaşımdan, bir saat boyunca sorular sorarak o konuyu öğrendim. Aynı gün akşam, üniversitede okuduğumuz iki kitaptan birer bölümü iki saat içerisinde inceledim.
Ertesi gün sınavda dört soru soruldu. Hangi soruların sorulacağını kesinlikle bilemezdim. Bir sorunun cevabını arkadaşımla soru-cevap yoluyla öğrenmiştim. Diğer iki soru ise akşam çalıştığım o iki konuydu. Son soru siyaset bilimiyle ilgili genel kavramlardı. Tam teslimiyet içinde elinizden geleni azimle yapıyor ve iyi bir sonuç alabileceğiniz inancının çocukça saflığının sıcaklığıyla seviniyorsunuz. Böylesi uç olayları yaşayabiliriz

yoğun çalışmamızı ve diğer yandan da yürekten dualar etmemizi istiyor Rabbimiz.2

İnancımız; kişisel gücümüzü, sezgilerimizi ve aldığımız manevi desteklerimizi arttırmaktadır.

İman; delil, telkin veya deneyimlerin zihnimizde inşa ettiği bir kabuldür.

Herhangi bir işimize dair bir yetenek geliştirmek, aynı zamanda o konuda bir öz güven, yani bir eminlik hissi edinmektir.

İnancın imana dönüşmesi, inanç buzdağının altının düzenli beslenmesinin sonucudur.

Eğer çekirdek inancımız, derin inanca dönüşebilseydi; Yüce Allah’ı hatırlamanın kalbimize yaşatacağı duygu patlaması, âdeta göğüs kafesimizi çatlatırdı.

Bir inanç imana dönüştüğünde âdeta genetiğimize kadar yerleşir ve hayatımızı derinden ele geçirerek, bütün davranışlarımızı yönetir.

Savunduğu inançtan emin olan kişinin enerjisi, söylediği her kelimeden çevresine kıvılcımlar saçar.

Yani bir iş mi yapacaksınız? Bir yola mı çıkacaksınız? İmanınızı düzeltin. Kalbinizi Allah’a güvenmekten uzaklaştıran karıştırıcılardan kurtulun.